Osmanbey Kampüsü İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen
program, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın’ın açılış konuşmalarıyla
başladı. Programa teşriflerinden dolayı Bakan Kurtulmuşa teşekkür eden Rektör Taşaltın,
Üniversitenin çalışmaları ve hedefleri hakkında kısa bir konuşma yaptı.
Daha sonra konferansa geçildi. Konferansta, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde
"soğuk savaş" dönemine girildiğini anımsatan Kültür ve Turizm Bakanı Numan
Kurtulmuş, bu dönemde ne yazık ki dünyanın birçok yerinde uydu ülkelerin oluştuğunu ve
bunların bağlı bulundukları merkezlerin siyasetlerinin kurbanı olduğunu belirtti.
Kurtulmuş, Türkiye'nin de bu süreçten etkilenen ülkelerin başında geldiğini aktararak,
"Türkiye, soğuk savaş döneminde en ağır bedeller ödeyen ülkelerden birisidir. Sağ-sol
çatışmaları adı altında Türkiye maalesef çok sayıda genç evladını toprağa vermiştir." dedi.
Dünyada 1990'dan sonra çatışmaların, savaşların, gerilimlerin geride kalacağının tahmin
edildiğini ancak bunun gerçekleşmediğine değinen Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Şimdi içinde bulunduğumuz süreç, dünyada bir taraftan çok büyük gelişmelerin
kaydedileceği, özellikle yüksek teknoloji anlamında büyük gelişmelerin sağlanacağı,
bilginin, bilimin, teknolojinin fevkalade hızlı arttığı bir dönem olacak. Aynı zamanda da
gerilim ve çatışmaların sürdüğü bir dönem olacak. Bunun olmaması temennisiyle
söylüyorum ama görünen köy böyle bir noktayı ortaya koyuyor. Dolayısıyla içinde
bulunduğumuz dönemin şartlarını iyi anlamak, algılamak ve ona göre hareket etme
mecburiyetimiz var. Hele hele Türkiye gibi bu coğrafyanın kilit taşı olan ve büyük bir
medeniyet iddiası olan ülkenin ne olup bittiğini çok iyi anlaması, bu ülkenin özellikle genç
evlatlarının büyük resmi iyi görmesi ve ona göre hareket etmesi gerekiyor."
VEKÂLET SAVAŞLARI
Kurtulmuş, 3 yıl önce "Her vekalet savaşının bir sonu vardır, Suriye'deki vekalet savaşının
da süresi dolmuş. Eğer Suriye'de insani bir çözüm bulunup, Suriye halkının istediği
demokratik bir rejim kurulamazsa; bundan sonra sadece vekalet savaşlarında büyük ülkeler
maşaları üzerinden savaşacak değil, bundan sonra ABD ile Rusya çatışma ortamına
girecek" ifadesini kullandığını dile getirerek, şimdi o noktaya gelindiğini söyledi.
Vekâlet savaşlarının acımasızlığına dikkati çeken Kurtulmuş, bunun örneklerinin Suriye ve
Irak gibi yerlerde gözler önüne serildiğini bildirdi. Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Ürettikleri birtakım terör örgütleri üzerinden DEAŞ'ıyla, PYD-PKK'sıyla ya da Boko
Haram gibi birtakım örgütlerle dünyayı hizaya sokmak, siyasete ayar vermek, ülkeleri bir
şekilde kendi kontrollerine almak için silahlı terör örgütleri üzerinden mücadeleyi
sürdürenler aslında yeni tür bir savaşı da başlatmış oldular. Adını da 'vekalet savaşları'
koydular. Biz bunların savaşlarının ne kadar yanlış, ahlaksız ve ne kadar insanlık düşmanı
olduğunu biliyoruz. Ne yazık ki bu vekalet savaşlarına büyük bedel ödemiş bir ülkenin
fertleri olarak bunu söylüyoruz. Kırk yıllık süre içerisinde PKK terör örgütü üzerinden bu
memlekete ödetilen bedel çok ağırdır. Yaklaşık 40 bini aşkın insanımız ölmüş, Türkiye 1,5
trilyon dolar teröre karşı bir maliyet ödemek mecburiyetinde kalmıştır. Bugün Afrin'de ya
da başka bölgelerde verdiğimiz bu istiklal mücadelesi de aslında sadece bu örgütlere karşı
değil bu örgütlerin arkasında onları maşa olarak kullanan güçlere karşı verdiğimiz bir onur
mücadelesidir."
TİCARET SAVAŞI KAVRAMI
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, son olarak ülkeler arasında ‘Ticaret
Savaşı’nın başlatıldığını ve bunun üzerinden ülkelere ayar verilmeye çalışıldığını
vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye gibi ülkelerde zaten emperyalist güçlerin bir takım operasyonlarla bir takım
manipülasyonlarla ekonomi üzerinden etki yaşatmaya çalışacakları da çok açıktır. Son
zamanlarda borsada ve özellikle de döviz kurları üzerinde oynamalar küresel ölçekte
başlattıkları ticaret savaşlarının bir parçasıdır. Ancak şunu çok açık söylemek istiyorum
Türkiye nasıl ki terör örgütleri vasıtasıyla kendi üzerine yüklenilmeye çalışılan bu ağır
yüke karşı istiklal ve istikbal mücadelesini veriyorsa, hiç kimse heveslenmesin,ekonomik
olarakda Türkiye'yi hizaya sokmak isteyenlere karşı da bu ekonomik mücadeleyi
kazanacak. Türkiye'ye ayar vermeye çalışanlara fırsat verilmeyecektir."
Dünyada gelir dağılımı adaletsizliğinin giderek arttığına işaret eden Kurtulmuş, bunun yeni
dönemin en önemli tehditlerinden birisi olacağına değindi.
Numan Kurtulmuş, konuşması sırasında dünyadaki mazlumların Türkiye'ye olan
sevgilerini anekdotlarla aktardı.
Son dönemlerde dünyada yaşanan göç olaylarına atıfta bulunan Kurtulmuş, Türkiye'nin bu
konuyu en yakından hisseden ülke olduğunu hatırlatarak, bu milletin dünyaya insanlık
dersi verdiğini dile getirdi.
"TÜRKİYE MAZLUMLARA SAHİP ÇIKTI"
Kurtulmuş, Türkiye'nin sadece sınırlarında değil, nerede olursa olsun tüm mazlumlara
sahip çıktığını ve buna devam edeceğine de işaret etti.
Türkiye'de insanların uzun yıllar dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin bir arada huzur içinde
yaşadığını hatırlatan Kurtulmuş, "Dünyada şu anda çok belirgin olan iki farklı çizgi vardır.
Bunlardan birisi sorunlarını çatışarak, savaşlar çıkararak güç elde etmeye çalışan, kriz ve
kaos yanlıları, diğer taraftan da sorunları müzakere ile karışlıklı rıza ile konuşarak
çözmeye çalışan barış ve düzen yanlıları. Bizim aziz milletimizin sahip olduğu medeniyet
dünyanın en önemli barış medeniyetlerinden birisidir." dedi.
Kurtulmuş, birilerinin geçmişte binlerce kilometre öteden bu coğrafyaya geldiğini ve
sınırlar çizerek insanları birbirinden ayırmaya çalıştığını, şimdilerde ise bunların ruhlarını
bölmeye çalıştığını vurgulayarak, "İşte büyük resmi görmüş ülke olarak Türkiye'nin kararlı
ve gerçekten şuurlu insanlarının üzerlerine düşen en büyük sorumluluk, bu bölünmeyi,
parçalanmayı bir şekilde önlemek ve bu coğrafyanın insanlarını barış içinde yeniden bir
araya getirmektir. Bu üzerimizdeki tarihi sorumluluktur." diye konuştu.
Türkiye'nin son yıllarda tüm engellemelere rağmen önemli gelişmeler kaydettiğini belirten
Kurtulmuş, birlik ve beraberlik içinde ülkenin kalkınması için mücadele etmeye devam
edeceklerini söyledi.
Programa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Şanlıurfa Valisi
Abdullah Erin, Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Harran Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Programın ardından Osmanbey Kampüsü Camisinde kılınan Cuma namazının ardından her
iki bakan ve beraberindeki heyet Üniversiteden ayrılarak Urfa merkeze hareket ettiler.