Erken seçim denilince rahatsızlık duyan kesim hep nedense muhalefet tayfası oluyor. Bu sizce de garip değil mi? Hâlbuki neden rahatsızlık duysunlar anlamış değilim. AK Parti'nin önünde 2019 Kasım ayına kadar yani 19 ay boyunca hükümeti resmi olarak yürütebilme imkânı var. Şu an akparti dışında hangi parti böyle bir imkânı bı tarafa bırakıp yeni bir seçime hemde sistemin tamamen değişeceği bir sisteme adım atmak ister. Hele hele bu zamanda. Doların Euronun altının petrol fiyatlarının almış başını gittiği biz zamanda hangi "Çılgın İktidar" kendi ipini çeker ve seçime gider, Bu şekilde bir hamlenin perde arkasında sebepleri olmalı. Şimdi bu sebeplerden bir kaçına deginelim, Bilindiği üzere ülke ekonomisi sağlam temellere oturmadığı için dışa bağımlılık devam ediyor. Üretim noktasında gerçekten çok tembeliz. Bu sebeple manipülasyoncular ve spekülatörler istedikleri gibi döviz kurları ile oynaya biliyorlar. Her ne kadar Cumhurbaşkanımız "yastık altında ki altınlar" ile ekonomiyi düzeltmeye çalışsa da bu asla yeterli olmuyor. Hükümet olarak üretimi sağlayacak imkanlar gerçekten kısıtlı. İnsanları tembelliğe sevk eden bir anlayıştan asla kurtulamadık. Düşünün tarım ülkesi diye geçinen ülkemiz buğdayı Rusya'dan ithal ediyor. Ucu bucağı olmayan ovaları meraları var iken yurt dışından hayvan ithal ediyoruz. Vel hasılı kelam tembeliz arkadaş. Belki imkân yok diyeceksiniz ama imkân olduğunda da olmadığında da fark etmez, Millet olarak tembeliz. Küresel anlamda ülke olarak bir pozisyon edinmek istiyorsak, en az rakiplerimiz kadar çalışmalıyız, ancak geri kalmış ülkelerle ancak yarışabiliyoruz. E tabi bunun sebebini sadece şimdiye bağlamak olmaz. 200 yıllık bir geçmişe dayalı. Ancak çözüm noktasında şimdiki yöneticilerden hesap sorabiliriz ve sormalıyız. Ne biz hesap soruyoruz ne de hükümet yeterli önlem alıyor. İşte bu sebepten yabancı ülkeler istedikleri gibi döviz kurlarını indirip kaldırabiliyor. İkinci sebep ise ülkemizin yurt dışı operasyonları. Maşallahımız var. Rabbime şükürler olsun bu ülkeyi ileride çok güzel seviyelere getirmeye muktedir olacağımız bir imkân sağlayacak bu operasyonlar. Zannetmeyin sadece Suriye'den bahsediyorum. Bilakis neredeyse Batı'nın günümüze kadar hâlâ sömürgeciliğinden kurtulamamış ülkelere yapılan operasyonlardan da bahsediyorum. Gerek gıda alanında gerek inşaat sektöründe çok güzel adımlar atmakta ülkemiz, Bazı boş beyinlerin " önce kendi vatandaşını doyur" demesine aldırış etmeden peygamberi bir üslup ile "komşusu açken tok yatan bizden değildir." Anlayışı ile yol alıyoruz. İnşallah bunun neticelerini şimdi değilse de yarın alacağız. Tabi şuan için bu girişimler, gücü şu an için elinde bulunduran batılı devletleri karşımıza almaya sebep oluyor. Olsun, Allah yanımızda ise sorun yoktur. Belki ekonomik olarak zor zamanlardan geçeceğiz ama bu zorluk üzerimizde ki tembelliği alır diye düşünüyorum. Son sebep olarak da, gerçekten gündemi haddinden fazla meşgul eden seçim gündemini bir an önce kaldırılmak gerekiyor. Aksi halde en ufak bir spekülasyon ekonomiyi allak bullak ediyor. İnsanları umutsuzluğa sevk ediyor. Ayrıca Ak Parti'nin kendi içinde ki bozuk tabaka artık merkezine kadar sirayet etme durumuna gelmiş. Geçen yıl Reis'in yaptığı bazı değişiklikler kısmen işe yarasada hâlâ AKP içinde ciddi sıkıntılar var. Allah'tan ciddiye alınacak bir muhalefet yok. O yönden gerkeck çok şanslı AKP. Düşünün karşınızda ki rakip " seçime hazırız" diyor ancak daha Başkan adayı belli değil... Neyse konumuz o değil. Bence asıl mesele şu. Normalde siyasi parti kendi başkanını desteklemesi gerekirken, şuan koskoca bir siyasi parti olan AKP'yi tek başına Recep Tayyip Erdoğan sırtına yüklenmiş götürmeye çalışıyor. Öylesine bir yük ki sadece Reis'in değil tüm ülkenin sırtında bir kambur olmuş vaziyette. Tahminimce seçimlerde Başkanlık noktasında bir sıkıntı yaşanmayacak ancak Akparti ciddi oy kaybedecek. Bu sebeple de Akparti' de ciddi tasfiyeler oluşacak. İnşallah gelenler gidenleri aratmaz da gerçekten liyakat sahibi kişiler getirilir...