Advert
Advert
AKP'ye rağmen
İbrahim Sözeri

AKP'ye rağmen "Ak Parti"

Bu içerik 2649 kez okundu.
Ülke olarak sıkıntılı günler geçiriyoruz. Enflasyon artıyor, Faiz Yükseliyor, Dolar Euro Altın tavan üstüne tavan yapıyor. Yatırımcılar endişeli, parasını ya yurt dışına kaçırıyor ya yastık altına koyuyor. Memur aracına yakıt alırken iki kere düşünüyor, Gariban "Allah sonumuzu hayreylesin " diyor, geçinmeye çalışıyor. Mahkemelerde haksız yere insanlar ceza alıyor, hapis yatıyor, eşinden çoluk-çocuğundan ayrı kalıyor. Öyle ki suçsuz olduğuna hükmedilen mahkûmun bile beraatine onay vermek cesaret istiyor. "Ya ileride benimde başım yanarsa" endişesi sarıyor, hakimini savcısını avukatını. Adalet kılıcı, Siyaset kılıcının yanında çakı gibi kalıyor. Öyle insanlar var ki çevremizde, midemiz bulanıyor. Sırf koltuk kaygısına, "kendilerinde, kendilerinden eser bırakmıyorlar". Adeta yeni bir kişiliğe bürünüyorlar koyun postuna girmiş çakallar. Adaletsizlik-Liyakatsizlik almış başını gitmiş. Maalesef çoğu insanların bulundukları makamlarında, -makamlarında bulunma referansları- liyakat değil yalâkât olmuş. Resmi kurumlarda insanlar başı boş. Amir kim, Memur kim belli değil. Hiyerarşi desen, ardına güçlü siyasiyi alan hademe de olsa en baba amiri cebinden çıkarıyor. Eksiğim olduğundan şüphem yok. İlla ki eklenecek çoğu haksızlıklar, mobingler, ayrımcalıklar... vardır. Bu kadarı da kâfi. İşin En kötü yanı, 16 Yıldır gözümüz gibi baktığımız AKP döneminde hemde şimdiye kadar almış olduğu en yüksek oy oranı olan %49,5 oyu aldıktan sonra bunların vukû bulması. Ellerimizle, çocuğumuz gibi büyüttüğümüz Ak Partimiz, menfaatçi insan müsvettelerinin elinde oyuncak oldu. O eski ruh kalmadı. Ak Parti gitti, yerine leş yiyicilerin geldiği AKP geldi. Bu durum benim ve benim gibi düşünenlerin zoruna gidiyor. Bizler Adalet gelsin, Liyakat gelsin dedik. Ancak Atâlet ve Sefâlet ile karşılaştık. Buna sebep ilk öncelikle "Elini taşın altına atması gerektiği yerde, Aklı sıra mütevâzi davranış içerisine giren" kanaat önderlerimizdir, Âkil insanlarımızdır. Reis-i Cumhurumuzu hak yolunda tek başına bırakanlardır. Bırakmamak gerekirdi. Kovsa bile küsmemek gerekirdi. Kendi gurur ve reklamını bir kenara bırakmalı ve koşar adım dâvaya omuz atmalıydı. Atmadığı için şu an dualarla, müjdelerle gelen AK Parti, AKP oldu. AK Parti demek; "Adalet demek, Kalkınma Demek, Liyakat demek, Çalışmak çabalamak demek, İslâmi bir şuur ile Dâva'ya sahip çıkmak demek" iken, Üç harften oluşan bir simgeden ibaret duruma geldi (AKP). Bizim Meselemiz hiçbir zaman bir siyasi parti veya kişi olmamıştır. Ne "AK Parti" ne de "Recep Tayyip ERDOĞAN" bizim dâvamızdır. Bizim dâvamız hak dâvasıdır. Bu dâvaya gönül veren kişinin başımız üzerinde yeri vardır. Her ne kadar "AKP" bu dâvadan uzaklaşmış görünsede "Recep Tayyip ERDOĞAN" hâla aslanlar gibi bu dâvaya tüm islâm alemi adına sahip çıkıyor. Öyle ki Recep Tayyip ERDOĞAN, AKP'den de, diğer islâm ülkelerinin tümündende daha çok sahip çıkıyor dâvaya. Bu samimiyete mukabil olarakda Allah kendisine güç ve kudret veriyor. Kendi kullarına sevdirtiyor. Gel gelelim günümüze... 24 Haziran 2018 tarihinde önümüze iki pusula konulacak. İstikamet üzere olan "Recep Tayyip ERDOĞAN" elbette ki oyu hakediyor. Ancak AKP hakediyor mu? İşin aslı haketmiyor, ancak böyle sıkıntılı bir süreçte, hem Recep Tayyip ERDOĞAN'ın elini güçlendirmek adına, hemde hâla içerisinde eski AK PARTİ'nin çekirdeğini taşıyan bu çürümüş meyve "AKP'ye" oy vermek elzemdir. Alternatif mi? Alternatif yok. Hele hele HDP'si 1'e karşı 6 milyon oy kampanyası başlatmış iken.( Ekstra 1 milyon oy alıp %10 barajını geçecek, buna karşı Başkanlık seçimi 2. tura kalması durumunda Recep Tayyip ERDOĞAN dışında ki adaya toplam 6 milyon oy vaadetmesi.) Bu oyuna vatanını seven hiç kimse düşmez. Yâni bazı "kini, vatan sevgisinin önüne geçmiş" CHP liler hariç hiç kimse bu oyuna gelmeyecektir. Yapılan ittifaklar gösteriyor ki mesele AKP'yi indirme meselesi veya ülkeye fayda sağlama meselesi değil. Tek projeleri var RecepTayyip ERDOĞAN'ı indirmek. Sırf bu oyunu bozmak için bile istemeyerekde olsa AKP ye oy vermek gerekir. En az bu oy kadar elzem olan ve tekrardan AK PARTİ'li günlere kavuşmamızı sağlayacak olan bir diğer önemli madde ise; Haksızlık karşısında, kendi menfaat ve popüleritesini meseleye karıştırmadan konuşabilecek ; Siyasetçiler, Akademisyenler, Yazarlar, Kanaat önderleridir. Özellikle bu konumda bulunan kişilerin dilsiz şeytan olmamaları gerekir. Aksi halde bu çürük meyva (AKP) hem çekirdeğe hem ağaca zarar verir. "AKP'ye rağmen, AK PARTİ ile yola devâm." demek gerekiyor. İnşallah önümüzde ki seçim dilediğimiz gibi geçer ve AKP'nin o çürümüş meyvasından Kurtuluşuna ve tekrardan filizlenerek DİRİLMESİNE hep beraber şahit oluruz..
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti