Advert
Advert
HERKES KENDİ YOLUNA MI?
CELİL ABUZER

HERKES KENDİ YOLUNA MI?

Bu içerik 3155 kez okundu.

“Başı rahmet ortası mağfiret sonu cehennemden azad” olan Ramazan geldi ve gidiyor.. İnişe geçtik.

Ramazan denilince ilk akla gelen; iç muhasebe, sorgulama, hayatın artı/eksilerini toplama, yeni başlangıçlar/temiz sayfalar açma ve tabi ki Yaratıcı ile Kur’an ile irtibatı sağlamlaştırma, kardeşlik duygusunu hissetme, yardımlaşma, kul hakkına dikkat etme gibi hususlar aklımıza geliyor.

Ne diyelim, Rabbim istifademizi ziyade eylesin.. Rabbim bu ramazanda cehennemden azad ettiği kullar arasına bizleri de dahil eylesin.

İnsanoğlu bir muamma.. Hayatın, her şeyin geçiciliğini bilir/ görür de yine de hiç ölmeyecekmiş gibi koşturur, durur.

Ramazan ayının bir hikmeti de bu olsa gerek: İnsana, şöyle bir frene bastırıp “Bu gidiş nereye” fırsatı sunması..

Hani Rabbimiz; “Asra yemin olsun ki; muhakkak insan hüsrandadır” ikazında bulunuyor ya! Hepimiz bu ikazın muhatabıyız. Bize verilen zamanı/ömür nimetini iyi kullanma, Hakkın rızasına matuf semeradar kılma adına maalesef hepimiz hüsrandayız sanki...

Evet, Ramazan geldi ve gidiyor.. Biz de öyle, geldik ve gidiyoruz. Önemli olan geride hoş bir sada bırakabilmek, hayr dualar alabilmek, “Kulum senden razı oldum” hitabına layık işler yapabilmek.

Her insan insan doğar elbette ama asıl olan insan kalabilmektir. Emanetin hakkını verebilmektir. İnsan olmanın gururunu, şerefini taşıyabilmektir. Kendini/haddini ve Rabbini bilmek/tanımaktır. İşte buralarda sıkıntılar yaşıyoruz maalesef..

Gıybet, dedikodu, koğuculuk, laf taşıma, iftira, kıskançlık, kul hakkını gözetmeme, nemrutlaşma/firavunlaşma gibi hastalıklar almış başını gidiyor.

Her insan içinde gizli bir Nemrut ile İbrahimi, Firavun ile Musayı barındırır.. Hangisini aktif edeceği kişinin kendi tercihine bırakılmış.

Sonuçta, her insan Cennetini de Cehennemini de buradan alıp götürüyor. Kişi burada, yapıp-ettikleri ile yaşam tercihleri ile kendi geleceğini belirliyor aslında…

İşte Ramazan bir Lütfu İlahi olarak bütün bunlar için bize bir fırsat sunuyor.. Tabi ki değerlendirebilene.. Hayatın akışına bir dur diyebilene…

Ve maalesef sınıfta kaldığımız kardeşlik hukuku..

Silm ve selametin, barışın, huzurun kaynağı olan İslam ve ona inandığını söyleyen yığınlar… İnsan haklarının en çok çiğnendiği toplumlar maalesef Müslüman toplumlar.

Evet, bir çok suçlu bulabiliriz, Şeytanı, Büyük Şeytanı, Batıyı, Onu-bunu..

Ama öncelikle kendimizi suçlamalıyız değil mi? Evimizde, İşimizde, okulumuzda, idaremizde biz bu işin neresindeyiz, nerelerde hata yapıyoruz? Bir gözden geçirmeliyiz değil mi?

Kötülük kimden gelirse gelsin kötüdür.

Hani, Rachel Corrie; “zulüm bizdense ben bizden değilim” diyordu ya.. Öyle işte…

Mesela, akşam sabah şeytana lanet okuyup şeytana papucunu ters giydirecek işler yapmak, Yahudiye lanet okuyup yahudilik yapmak nasıl bir şey?..

Biz zihniyeti/zihniyetleri sorgulamalıyız.. Sorgulayalım ki aynı hatalara kendimiz düşmeyelim.

Her birimiz kendimizden, ailemizden, mahallemizden, şehrimizden, Ülkemizden, Ümmetimizden ve hatta bu ihtiyar dünyamızdan sorumluyuz. Yani işin özü; insan olmaktan/insanlığımızdan sorumluyuz.

Evet “İnsan elbette Eşref-i Mahlukat”tır.. Bu bir şereftir.  Ama bu şerefin bedeli vardır ve bu şerefi ancak o bedeli ödeyebilenler taşır.

Sonuçta her birimiz kendi ecelimizin sürgünüyüz bu dünyada.. Bir can emaneti taşıyoruz. Ha bugün ha yarın bu emanet yerini bulacak. Öyleyse niçin o Allah için, Allah’ın yolunda, Allah’ın rızasını kazanma uğrunda olmasın ki?...

Öyle yaşa ki; “Ben bu kulumdan razıyım” hitabına nail ol..

Diyenler de, bu dünyadan bir YİĞİT geldi geçti desinler, arkandan hayrla yad etsinler…

DİN-İMAN-VATAN

Saygılarımla… 31.05.2018

Doç.Dr. Celil Abuzer

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti