Advert
Advert
ÇÖZÜM SÜRECİ VE ÖRGÜTÜN PANİĞİ
CELİL ABUZER

ÇÖZÜM SÜRECİ VE ÖRGÜTÜN PANİĞİ

Bu içerik 996 kez okundu.

Baştan beri siyaseten çözüm sürecini destekledim ve olumlu bir gelişme olarak gördüm. Hala da aynı noktadayım. Çözüm sürecinin örgüte büyük darbe vuracağını ve halkın üzerindeki etkisinin kaybolacağını savundum hep...

Kavga ortamında insanlar sorgulamazlar ve duygusal tepkilerle hareket ederler. İnsanlara düşünme, karşılaştırma ve sorgulama fırsatı vermelisiniz. Ben çözüm sürecinin doğu ve güneydoğuda halkın daha sağlıklı düşünmesine fırsat verdiğini düşünüyorum.

Doğuda yer yer bazı İl ve İlçelerimizde özellikle esnafın "yeter artık sizden çektiğimiz" tarzı tepkileri bunun açık göstergesidir.

Örgüt bu süreçte ciddi anlamda tabanını kaybettiğini görebiliyor. Bunun için de şiddeti yeniden tırmandırmak istiyor. Yeniden bir korku hegemonyası kurmaya çalışıyor. Son günlerdeki okul yakmalar, Kur’an kurslarına yapılan saldırılar, adam kaçırıp sözde yargılamalar bunun açık bir göstergesidir.

Çünkü örgüt hep oluşturduğu sisli havadan ve korku hegemonyasından beslendi ve beslenmektedir.

Diğer taraftan örgüt, özellikle kendisine engel gördüğü aileleri, mütedeyyin insanları, AKP yöneticilerini sürekli tehdit ediyor. İş yerlerini, araçlarını yakıyor. Bu konu ile ilgili çok çeşitli somut bilgilere sahibim...

Mesela, kimse pek üzerinde durmadı ama, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde değil sadece kırsalda bir çok İl ve İlçe merkezlerinde bile tehdit içerikli bildiriler dağıtıldı. Selahattin Demirtaş’ın aldığı o oyların çoğu bu tehdit oylarıydı.

Ben iddia ediyorum, eğer gerçekten güvenliğin sağlandığı bir ortamda seçim olsa ve halkın devletin kendilerini koruyabileceğine güvenleri tam olsa örgütün siyasi kanadının her ne adla olursa olsun alacağı oy %4’ü geçmeyecektir.

Buradan yetkililere sesleniyorum... Eğer çözüm sürecinin başarısını istiyorsanız şu an örgütün baskılarına karşı dik duruş sergileyen vatandaşlarımızın mal ve canlarını korumalısınız. Onlara her platformda devletin kendilerini korumaya muktedir olduğunu hissettirmelisiniz.

Doğu ve Güneydoğudaki Vali ve Kaymakamlarımıza büyük görevler düşmektedir. Başta emniyet olmak üzere güvenlik birimlerimiz bu konuda daha hassas olmalıdırlar. Bu emniyetteki operasyonların acaba buralarda bir zaaf mı oluşturdu endişesi de taşımıyor değilim... Çünkü, özellikle bazı ilçelerde ciddi güvenlik zaafları olduğu bilgileri anlatılıyor.

Devlet bugün doğu ve güneydoğuya adına belki pozitif ayrımcılık da diyebileceğimiz çok önemli hizmetler, yatırımlar yapıyor. Bu hizmetler göz önünde...

Sağduyulu vatandaşlarımız bu hizmetleri görüyor ve takdir ediyor.

Slogan siyaseti artık eskisi gibi prim yapmıyor ve yapmayacak da... Yirmi yıldır bölgedeyim, kendime göre, bir akademisyen olarak süreci baştan beri takip ediyorum ve bazı olumlu işaretleri görüyorum ve umutsuz değilim... Sosyal süreçler sabahtan akşama değişmez zamana ihtiyaç duyar…

Yeter ki biz devlet olarak oradaki vatandaşlarımızın güvenliğini ve hukukunu koruyabilelim ve gerçekten devlet olduğumuzu onlara hissettirebilelim.

Bakın görün o zaman bu halk örgüt militanlarını ve onların sivil görünümlü her türlü uzanımlarını taş ve sopalarla kovalayacaktır. Benim dindar doğu halkım Marksist, Leninist, din düşmanı, Allah düşmanı bu güruha kanmayacaktır...

Selametle…

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti