Öncelikle ifade edeyim ki teravih namazı nafile/sünnet bir ibadet. Yani yirmi de kılsan, sekiz de kılsan olur. Hatta hiç kılmasan yine olur. Yani bir zorunluluk ve mecburiyet yok, farz değil.
Elimizde Hz. Peygamber'in (sas) yirmi rekat teravih kıldığına dair kesin bir bilgi yok evet. Buna mukabil sekiz rekat kıldığına dair rivâyetler mevcut, bu da doğru.
Gözlemlediğim şu ki son yıllarda, teravihlerde sekiz rekat kılınınca çıkanların sayısında epey bir çoğalma var. Kimilerinde de, "Sünnet bu kadar kardeşim, siz cahilseniz ben ne yapayım...!" havası ve tavrı sezilmiyor değil hani.
Oysaki Hz. Peygamber'in (sas) kıldığı teravih namazının sahur vaktine kadar devam ettiğine dair farklı rivâyetler var. Yani örneğin Balıkesir saatine ve yaz mevsimine göre kıyaslarsak: Saat 22:00'da yatsı, saat 04:00'da imsak oluyor. En asgarisinden saat 02:00'ye kadar sürdüğünü düşünsek bile 4 saat civarı; Ramazan'ın uzun gecelere denk geldiği mevsimlerde çok daha uzun bir ibadet olduğunu anlıyoruz teravihin.
Bir bakıma rekat sayısının da sünnet sayılabileceği doğrudur ancak asıl sünnetin namazı sekizde yahut yirmide sabitlemek değil Ramazan gecelerini ihya etmek olduğu, mümkün mertebe uzun uzun namaz kılmak; kıyam, kıraat, rükû ve secde yapmak olduğu anlaşılıyor.
Bu çerçevede bizim kıldığımız teravihlerin yatsıyla beraber azami bir saati ancak bulduğu düşünülürse; hiç olmazsa bu bir saati namazla değerlendirmek mi yoksa sekiz rekatın sonunda çıkmak mı "daha çok sünnet" bir düşünmek lazım...
"Sünnet yirmi rekat değil!" diye çok bilmişlik edenlere de; "Sünnete çok meraklıysan her geceyi ihya etmen gerekiyor. Tamam sekiz rekat kıl ama en az üç-dört saat sürsün var mısın iki gözüm?!" demek gerekiyor...
Bir de "Aziz mübarek Ramazan, kalbin yumuşamış, oruç tutup sevap kazanmışsın, iftardan sonra camiye gelmişsin, yahu azıcık daha sabretsene güzel kardeşim!" diyesim geliyor doğrusu.
Dünya fani, koşar adım kabre doğru gidiyoruz, nefsin şeytanın elinden ne koparsak kârdır diye düşünmeliyiz... Âhirette, istisnasız herkes, hepimiz "Keşke Rabbime daha çok secde etseydim!" diye pişmanlık yaşayacağız. Ne ki bu pişmanlığı asgariye indirmek elimizde...
Herkese bol feyizli sahurlar, oruçlar ve iftarlar duasıyla efendim...
