Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve Şanlıurfa Milletvekili adayı Faruk Çelik, Sivil Toplum kuruluşları
(STK) Temsilcileriyle bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundu. Bakan Çelik, silahla demokrasi mücadelesinin
yanyana yürüyemeyeceğini söyledi.
Sivil Toplum Kuruluşlarıyla üçüncü defa bir araya gelen Bakan Faruk Çelik, “Gıda Organize Sanayi Bölgesi
kurmak birinci hedefimiz. Bu topraklarda üretilen ürünler, ülke ve dünya pazarına Şanlıurfa markası ile
sunulacak. Binlerce kardeşimiz ekmek yiyecek” dedi.
AK Parti İl Teşkilatının organizasyonuyla, farklı alanlarda faaliyet gösteren 40 Sivil Toplum Kuruluşu
temsilciyle buluşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Faruk Çelik, 4 yılda önemli altyapı hizmetlerini
yaptıklarını belirterek, herkesin takdir ve duasını aldıklarını söyledi.
Bu çalışmaları birlik ve beraberlik içinde gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Çelik, aynı anlayış doğrultusunda
yollarına devam edeceklerini belirtti.
Halka hizmetin vatandaşla bütünleşmekten geçtiğini ifade eden Bakan Çelik, halka tepeden bakmayan,
halkla bütünleşmiş anlayışın, idarecilerin temel özelliği olması gerektiğini belirterek, “Kim vatandaşı dikkate
almıyorsa, kim muhtaca el uzatmıyorsa, vebal altındadır” dedi.
Kadınlara yönetim kademelerinde daha çok yer verilecek
Yeni dönemde bu anlayıştaki yöneticilerle yola devam edeceklerini belirten Bakan Faruk Çelik, “Aksi
davranışta olanlar bulundukları koltuklarda oturamayacaklar. Yeni dönemde kadınlara yönetim kademelerinde
daha çok yer vereceğiz. Böylece birçok sorunun daha kolay çözüleceğine inanıyorum” diye konuştu.
Kamu kaynaklı projeleri Sivil Toplum Kuruluşlarının vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda kullanması
gerektiğine dikkat çeken Çelik, “Doğru olan da budur. Kamunun oluşturduğu proje kalemleri, sivil toplum
aracılığıyla ihtiyaç duyulan alanlarda kullanılmalı” dedi.
Silahla demokrasi yan yana olmaz
Konuşmasında Kürt meselesine de değinen Bakan Faruk Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğanın red ve inkar
politikalarını çöpe attığını belirterek şöyle dedi;
“Böyle bir insan hakkında olmadık karalama kampanyaları yürüttüler. Kobaniye biz sahip çıktık, insanları aç
ve açıkta bırakmadık. Her türlü desteği verdik. Ama kara propagandacılar olmadık şeyler söylediler. Bunları tarih
affetmeyecektir. Dün de Mecliste O konuşmadan salondan ayrıldılar. Bunların ifadeye, konuşmaya
tahammülleri yok. Türkiyenin kurtuluşu demokratik yolların açık olmasındadır. Çok şükür bu yollar açık. Açık
olmayan mı var, beraber yürüyelim açmak için. Daha güzel ve huzurlu bir Türkiye inşa edelim.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde gördük. CHPnin adayı yüzde 37 değil de 51 alsaydı, Cumhurbaşkanı olmasının
önünde engel mi vardı? Demirtaş, yüzde 9 değil de, yüzde 59 alsaydı, Cumhurbaşkanı olamayacak mıydı?
Yollar herkese açık, demokratik mekanizmalar herkes için eşit işliyor. Tablo bukadar net ve ortada. O halde
nedir bu Kürt kardeşlerimin çektiği Allah aşkına. Okula bomba koy, menfeze bomba koy, Belediye Başkanına
silahla saldır, askere kurşun sık, onu tehdit et, bunu tehdit et, yolları kaz. Olmaz böyle bir şey. Kürt kardeşime,
bu millete kimsenin kötülük etmeye hakkı olamaz. Silahla demokrasi yan yana olmaz. Silahla demokratik
mücadele yan yana yürümez. Bunun dünyada örneği yoktur. Buna milletimiz dur diyecek, Şanlıurfalılar dur
diyecek.”