Advert
Advert

Bakan Çelik’ten gündeme damga vuran açıklamalar

Bakan Çelik’ten gündeme damga vuran açıklamalar
Bu içerik 1738 kez okundu.
Advert

Yerel kanalların ortak canlı yayınında soruları cevaplayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı 

 

Faruk Çelik, son haftalarda Türkiye’nin ve Urfa’nın gündemine damga vuran terör ve şiddet olayları 

 

konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı. 

 

“Çözüm sürecine ‘evet’, demokrasiye ‘evet’, silaha, silahlı mücadeleye ‘hayır” diyen Bakan Faruk 

 

Çelik, “Silah olmayınca her şeye çözüm bulunur. Urfa ise, Türkiye’nin sigortasıdır” dedi. 

 

Çelik özetle şunları söyledi: 

 

Urfa’da 2011’de ümit vardı

 

Urfa geleceğe ümitvar bakıyordu 2011’de ve çok şeyler yaptık. Ama 2015’teyiz. 2015’te korku ve 

 

endişe hakim burada da, bu terör olaylarından. Size açıkça söylüyorum; şimdi şehri geziyorum ben, bir 

 

turist otobüsü denk gelmedi. Otel sahiplerine sorunuz; otel sahipleri yüzde 15, yüzde 20 doluluktan 

 

bahsediyorlar. Oysa geçmiş yıllarda yüzde 80 doluydu Şanlıurfa’da oteller. Uluslararası medya, 

 

uluslararası kuruluşlar riskli bölgeye koymuşlar Urfa’yı. Düşünebiliyor musunuz, bundan daha büyük 

 

Urfa’ya bir kötülük yapılabilir mi?

 

Urfa, Türkiye’nin sigortası  

 

Şanlıurfa Türkiye’nin sigortası, bu bölgenin sigorta ilidir. Şanlıurfa’ya kimse haksızlık yapmasın. 

 

Fabrika yapacak, genç Şanlıurfalı kardeşim istihdam edilsin diye biz bu kadar teşvikleri uygulayacağız, 

 

siz geleceksiniz terör eylemleri ile büyükşehir belediye başkanını çapraz ateşe tutacaksınız ve bunu 

 

da üzerinize alacaksınız. Diyeceksiniz ki “evet, biz yaptık” diyeceksiniz. Sonra bunu Kürt adına 

 

yapacaksınız, bu halk adına yapacaksınız! Ne alakası var Allah aşkına ya. Kürt’e yapılabilecek, Türk’e 

 

yapılabilecek, bu millet yapılabilecek en büyük kötülük bu. 

 

 

 

Şanlıurfa’ya yapılan en büyük kötülük

 

Bir fabrika yapılmıyor, duruyor, 500 kişi istihdam edilmiyorsa, 500 Şanlıurfalı genci çalıştıramıyorsak 

 

bunun vebalini nasıl ödeyeceksiniz?  Şuraya binlerce turist gelip Şanlıurfalı esnafımıza, Şanlıurfa’mıza 

 

para bırakıyor ise buradaki tarihi güzellikleri dünyaya anlatıyorlar ise bundan mahrum 

 

bırakıyorsanız  Şanlıurfa’yı, Şanlıurfa’ya başka ne kötülük yapacaksınız ki? Yani ne istiyorsunuz? 1 

 

milyon 800 bin Şanlıurfalının yarısı buradan gitsin köyü, buradan gitsin buralar boş terk edilmiş şehir 

 

mi olsun diyorsunuz? Yani Şanlıurfalı, bu medeniyet şehrini, bu kültür şehrini, bu Peygamberler şehrini 

 

doyasıya yaşasın diye uğraşacağınıza, birileri de gelip buradan istifade etsin diyeceğimize, insanların 

 

kafasına şimdi endişe korku salarak, buradan belki gitmeyi düşündürecek bir yanlışlığı bir alçaklığı 

 

nasıl yaparsınız ya? Bu yerli kanyaklı bir şey olabilir mi? Bizim milletimizden bizim bu bölgeden neşet 

 

etmiş bir fikir olabilir mi? Bunu ancak Türkiye’nin, bu ülkenin düşmanı olanlar, bu ülkenin hasmı 

 

olanlar, bu ülkenin geleceğine kastedenler yapabilir. Bu ülkenin gençlerinin mutsuzluğunu 

 

hedefleyenlerin yapacağı şeydir yani. Başka kimsenin yapacağı birşey değildir bu. 

 

Çözümden yana sadece Erdoğan çıktı

 

Terör olayları nerden çıkmış, kim çıkarmış, bilmem ne? İşi gücü bırakmış HDP’si, MHP’si, CHP’si 

 

"Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı" diyorlar.  Ya Allah aşkına gözünüze dursun ya. Türkiye’de bu kadar 

 

süre geçti, 35 yıldır yaşadığımız bu terör olayları karşısında çözüme endeksli bir lider çıktı mı Allah 

 

aşkına? Bir lider çıktı; Recep Tayyip Edroğan’dır bakınız. Çıktı ve barışın, huzurun ve kardeşliğin 

 

sağlanması konusunda her türlü adımı attık, her türlü reformu yaptık, atmadığımız ne kaldı ki! Bir 

 

anayasa konuşuluyor. Gelirsiniz, çoğunluğu sağlarsınız, anayasayı millet nasıl istiyorsa öyle 

 

yaparsınız? Bunun dışında atılması gereken hangi adım kaldı da Recep Tayyip Erdoğan atmadı Allah 

 

aşkına. Böyle bir şey söyleyebilir misiniz? Söyleyemezsiniz. 

 

Çözüm sürecinden yanayız

 

Ne güzeldi 2,5 yıl 3 yıldır barış süreci. Huzur ortamı vardı. Türkiye’de herkes memnundu. Ne oldu da 7 

 

Haziran’dan hemen sonra 11 Haziran’da KCK "Bu iş bitmiştir, Çözüm Süreci" dedi. Neden cinayetlerhemen işlenmeye başlandı? Kime suç atıyorsunuz? Sayın Cumhurbaşkanımız bakın ne diyor; "Çözüm

 

Süreci buzdolabında" diyor. Yani orda hayatiyetini sürdürüyor, orda duruyor. Çözüm Süreci’nin 

 

buzdolabından çıkması çok kolay. Bu hükümet Çözüm Süreci’nden yana. 

 

Makyaj demokratlığa gerek yok

 

Bak ben söylüyorum; biz çözümden yanayız, biz huzurdan yanayız, biz kardeşlikten yanayız. Laf 

 

kardeşliği değil. Makyaj demokratlığına gerek yok. Biz samimi olarak çözümden yanayız. Peki, samimi 

 

olarak siz barış diyorsanız; neresinde barış var Allah aşkına. Cizre’nin sokaklarına bomba koymak mı 

 

barış, kanallar kazmak mı barış, okullara bomba koymak mı barış! Neresi barış bunun? Barışla alakası 

 

yok bunun. İki aydır yapılan terör faaliyetlerinde barış var mıymış? Hükümet olarak barış yolunu 

 

aşmışız, huzur yolunu açmışız, çözüm süreci kanallarını aşmışız, sen bu kanallara bomba döşüyorsun 

 

yani. Aradaki bakışa bakınız. Siyasi partiler açısından söylüyorum, siyasi partiler son derece önemli. 

 

Az oy alsın, çok oy alsın fark etmez, önemli siyasi partiler. Siz belli oranda oy aldınız mı, aldınız. 

 

Eyvallah. Biz milletin iradesine saygı duymak zorundayız. Orda bir problem yok.  Tek problemimiz var. 

 

Silahla demokrasi bir arada olmaz

 

Çözüm Süreci’ne evet, siyasi partilerin tümüne evet, az oy, çok oy, oy. Demokratik mücadeleye evet. 

 

İster gel Türkiye’yi yönet, ister gel başbakan ol, istersen cumhurbaşkanı ol, bunda hiçbir problem yok 

 

ama demokratik yollardan gel. Silah varsa, silahla demokrasi bir arada olmaz. Silahla çözüm olmaz. 

 

Bu kadar açık söylüyoruz biz. 

 

Silah olmayınca herşeye çözüm bulunur

 

Bugüne kadar terörle mücadeleye harcanan para 360 katrilyon. 500 katrilyon da yapılan zayiat yani 

 

bombalamalar, yakılan, yıkılan araçlar vs. Bunlarla birlikte 860 katrilyon, eski parayla söylüyorum. 860 

 

katrilyonla bu ülkenin neresi imar edilmezdi. Şimdi çok farklı nokralarda olurduk. Peki, bundan sonra 

 

olabilir mi? Olabilir. Silah olmayacak, her şeye çözüm bulunabilir. Bizim çözüm sürecimiz lafta değil. 

 

Sayın Cumhurbaşkanı Japonya’ya giderken de söyledi. Çözüm sürecini attık demedi. Çözüm süreci 

 

ortada. Silahlar bırakılır, demokratik mücadeleye devam edilir. Demokratik mücadeleyle ne 

 

kazanılmamış ki bu ülkede.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
ŞANLIURFALI DART SPORCULARININ HEDEFİ AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU
ŞANLIURFALI DART SPORCULARININ HEDEFİ AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU
Şanlıurfa’da UMKE ATAK Etkin Rol Alacak.
Şanlıurfa’da UMKE ATAK Etkin Rol Alacak.